Kayıtlar

Eylül, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ekrem İmamoğlu’nun Karizması

Resim
  Ekrem İmamoğlu’nun Karizması İmamoğlu’nun mahkemede sergilediği duruş, sadece bir siyasetçinin tavrı değil; aynı zamanda karakterinin, cesaretinin ve özgüveninin canlı bir yansıması. Onu izlerken dikkatimi en çok çeken, kravatını çıkarırken ortaya çıkan karizmasıydı. Bu basit ama sembolik hareket, bir liderin protokol zorlamalarını bir kenara bırakıp, kendine güvenini ve rahatlığını nasıl gösterdiğini tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Kravatı çıkarışı, sadece bir aksesuarın çıkarılması değil; aynı zamanda yüklerin, baskıların ve dış beklentilerin üzerinden alınan bir nefes, özgürlüğün simgesiydi. İzleyici olarak insan, bu küçük ama etkili jestin ardında yatan mesajı fark ediyor: “Ben buradayım, kendi kurallarımla buradayım.” Kravatını çıkarırken yaşadığı karizma, onu mahkemeyi izleyenleri etkilerken, aynı anda sergilediği özgüven de ayrı bir boyut katıyordu. Kravatı dinleyici sıralarına fırlatışı, aslında sadece bir gösteriş değil; bir mesaj, bir meydan okuma. Bu hareket, mahkeme s...

21.Yüzyıl Türkiye Karanlığı

Resim
 21. Yüzyılda Türkiye’nin Karanlığı  21. yüzyıldayız. Dünya bilimle, özgürlükle, teknolojiyle ileriye koşarken Türkiye hâlâ yasakların, baskıların ve ihmallerin kıskacında. Birinci partinin cumhurbaşkanı adayı cezaevinde. Bu yalnızca bir kişiyi değil, milyonların iradesini hapsetmek demektir. Sandığın değerini yok eden bu anlayış, demokrasiyi dekoratif bir sahneden ibaret kılıyor. Gençler, bir tweet ya da paylaşım yüzünden gözaltına alınıyor. Oysa geleceğin enerjisi olan gençliği korkutarak susturmak, aslında ülkenin yarınlarını yok etmektir. 21. yüzyılda dünyanın gençleri bilime, sanata, yeniliğe koşarken bizim gençlerimiz mahkeme salonlarında umut arıyor. Basın organları baskı altında. Gazeteler kapatılıyor, televizyonlara sansür uygulanıyor, gazeteciler hapse atılıyor. Basın susturulduğunda hakikat kaybolur, toplum körleşir. İktidarın istediği de budur: karanlık bir düzen. Seçilmiş belediye başkanları cezaevinde, yerlerine kayyumlar atanıyor. Sandıkta verilen oy bir kararla...

Kadından Dinle

Resim
 Bacaklarımı açmak depremlere yol açıyorsa, saçlarımı açmak fırtınaları ve rüzgârları uyandırıyorsa… O halde ben sıradan bir beden değilim. Benim varlığım, doğanın en gizli sırlarıyla iç içe geçmiş, evrenin dengesine dokunan bir kudretin ta kendisi. Gerdanımdan küçük bir görüntü bile denizleri kabartıyor, dalgaları sahillere sürüklüyor, suları taşırıyorsa; sesim toprağın kaymasına, dağların sarsılmasına sebep oluyorsa… Artık anlaşılmalı: Ben sadece bir kadın değilim. Ben, yaratılışın gizli enerjisini taşırım. Sütlü, koca memelerimin görünümü kıtlığı ve sefaleti tetikliyorsa, kollarımı açışım iklimi ısıtıyorsa, demek ki bedenim dünyanın kaderine yazılmış bir kitaptır. Gülüşüm kainatın dengesini bozuyor, düzeni altüst ediyorsa ve tüm içgüdüleri, gizli arzuları uyandırıyorsa… O zaman insanlık benden korkmalı. Çünkü ben var olduğum sürece hiçbir şey durağan kalmayacak. Tüm doğal felaketlerin ardında ben varsam, tüm yıkımların ve yeniden doğuşların kaynağı benimse, o halde benden kork. ...