“Herkes İçin Adalet, Herkes İçin CHP”

Adalet dediğin, sadece mahkemelerde aranan, orada burada afişlerde yazılan bir şey değil; adalet, toplumsal hayatın temel taşı, güvenin yegâne kaynağıdır. Adalet olacak ki, bu memlekette insanlar geceleri rahat uyuyacak, sokaklarda özgürce gezecek. Bu ülkenin insanı, yıllardır adalete susamış. Bir yanda cebine devletin malını, halkın alın terini koyanlar, öbür yanda hakkıyla emeğiyle geçinmeye çalışan insanlar. Şimdi sorarım, böyle bir ortamda hangi vicdan rahat eder, hangi gönül huzur bulur?

Adaletin olduğu bir Türkiye istiyorsak, önce kendimize soracağız; namuslu muyuz? Başkalarının hakkına, komşumuzun malına göz dikmeden mi yaşıyoruz? Dürüst ve dik durabiliyor muyuz? Çünkü adalet, sadece mahkeme salonlarında, hakimin önünde değil, toplumun her köşesinde, her evde, her kalpte başlar. Biz dik duracaksak, başkasının bahçesine göz dikmeyeceksek, haksız kazançla işimiz olmayacaksa, işte o zaman adalet gelir bu memlekete.

Siyaset de böyle olmalı! Siyaset, halka hizmet etmek demektir. Siyasetçi, önce namuslu olacak, onurlu olacak. Söylediği sözün arkasında duracak. Sırf oy toplamak için ağzına geleni söylemeyecek, halkı kandırmayacak. Bugün vaat verdiği bir şeyi yarın unutmadan, seçimden sonra bile arkasında duracak. Öyle seçimden önce her yere gidip “Sizleri düşünüyoruz, sizlerin yanındayız” deyip, seçimden sonra koltuğuna oturup her şeyi unutmayacak. Devletin imkanlarını kendi menfaati için değil, halk için kullanacak. Halkın cebinden çıkan paralarla kendi cebini doldurmayacak.

Atatürkçü düşünceye sahip, Cumhuriyet değerlerine bağlı, halktan gelen ve halkın içinde yaşayan siyasetçilere ihtiyacımız var. Geçmişin köklü değerlerine, Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkan, emekçinin yanında olan, köydeki çobanı da şehirdeki işçiyi de unutmayan bir anlayış gerek bize. Atatürk, bu ülkeyi halkına, çiftçisine, işçisine emanet etti. O zaman, bugünkü siyasetçiler de halka emanet olmalı, emanetine sahip çıkmalı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yolda verdiği mücadele, gerçekten de taktire şayan. Her türlü baskıya, iftiraya, engellemeye rağmen geri adım atmadı. Kılıçdaroğlu, bu ülkenin onuru için, Cumhuriyet değerleri için yürüdü; adalet için sokaklara döküldü. Halkın hak ettiği adaleti geri getirmek için çabaladı. Koltuğa yapışmak, sadece kendi çıkarını düşünmek gibi bir derdi olmadı. Onun derdi memleketin onuru, halkın hakkıydı. Ve biz, onun bu mücadelesine saygı duyuyoruz, alkışlıyoruz.

Özgür Özel de bugün CHP’nin başında onurlu bir duruş sergiliyor. Sadece parti içi meselelerde değil, ülkenin genel sorunlarına dair net bir tavır ortaya koyuyor. Partinin onurunu koruyarak, halkın gözünde güvenilir bir lider olarak hareket ediyor. Özgür Özel, sadece bir lider değil, aynı zamanda CHP’nin ruhunu, değerlerini yansıtan bir isim. Onun duruşunda halkın beklentisini, bu ülkenin geleceğini görüyoruz.

Güzel günler görmek istiyorsak, toplumsal barış ve hoşgörü istiyorsak, bu ülkenin adaletle yoğrulmuş, çağdaşlık seviyesine ulaşmış bir hale gelmesini arzuluyorsak, CHP’nin politikalarına sahip çıkmalıyız. Bugün Türkiye’de adaletin, özgürlüğün, hoşgörünün yeşermesi için Cumhuriyet Halk Partisi’nin mücadelesine ihtiyacımız var. Adaletin ve eşitliğin yanında duran, herkes için hakkı savunan bir çizgide yürümeliyiz.

Bu memleketin en temel ihtiyacı, haktan şaşmayan, hakkını arayan, halk için çalışan siyasetçilerdir. Herkese eşit mesafede duran, haksızlık karşısında boyun eğmeyen, adaletin tarafında duran liderlere ihtiyacımız var. Öyle bir gelecek hayal ediyorum ki, bu memlekette kimse adalet için sokaklara dökülmeye ihtiyaç duymayacak; çünkü adalet herkesin hakkı olarak her köşede hissedilecek.

Eğer toplumca bir arada, barış içinde yaşamak istiyorsak, işte o zaman herkes için, her daim adaleti savunmamız gerekiyor. Güzel günler görmek istiyorsak, bu memlekette herkesin yüzü gülsün, hak yerini bulsun diyorsak, bize halkı için didinen, onurlu, dürüst siyasetçiler lazım. Komşunun bahçesinde gözü olmayan, kendi çıkarını değil halkın çıkarını düşünen, devletin her kuruşunu halk için harcayan, adaleti temel değer sayan bir yönetim istiyorsak, doğru yerde durmak zorundayız.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun mücadele azmi, Özgür Özel’in onurlu duruşu, Cumhuriyet’in köklü değerlerine bağlı, halkın yanında bir siyaset anlayışı, bize ışık tutmalı. Atatürk’ün izinde, çağdaş, adil bir Türkiye istiyorsak, toplumca adaleti, eşitliği, kardeşliği inşa edeceksek, hepimizin hakkı için, herkes için CHP!