Aşk Sadakat istermi


Aşk... Ne kutsal bir kelime, değil mi? Birine karşı duyduğunuz o saf, tarifsiz hisler. Kalbinizin çarpıntısı, midenizde kelebekler, her bakışınızda dünyayı unutturacak bir enerji... Sonra ne mi oluyor? O aşkı öğreniyorsunuz, bütün incelikleriyle. Bir kadın size aşkı öğretiyor. Peki, siz ne yapıyorsunuz? Tabi ki hemen o dersleri başka bir kadına uygulamaya çalışıyorsunuz. İşte böylece, farkında olmadan ihanet etmenin ince sanatına giriş yapıyorsunuz.

 Aşkın Bilge Öğretmeni(!)


Bir kadın size aşkı öğretir. Evet, tam anlamıyla. Size sevmenin ne olduğunu gösterir, size nasıl değer vereceğinizi öğretir, kalbinizin derinliklerine dokunur. "Vay be," dersiniz, "İşte bu!" Ama sonra ne olur? O öğrendiğiniz aşk, sanki bir formül gibi cebinize koyduğunuz bir deneyim haline gelir. "Bunu başka kimlerde denesem acaba?" diye düşünmeye başlarsınız. Hani aşk biricikti, hani eşsizdi? Peki, neden o hisleri başka kadınlarda da denemeye çalışıyorsunuz?

Ah, çünkü aşkı öğrendiniz ya! Artık uzmanısınız. Yeni ilişkilerde "Bu aşk işini çözdüm ben" edasıyla sahneye çıkıyorsunuz. Sanki bir diploma almış gibi, öğrendiğiniz her şeyi başkalarına da göstermeye çalışıyorsunuz. Ve işte, ihanet burada başlıyor. Siz aşk dersinizi alırken, aslında sadakatsizliğin ilk tohumlarını atıyorsunuz.

Sadakatsizliğin Bilinmeyen Ustaları

Bakın, sadakatsizliği doğrudan yapmanız gerekmiyor. Yani illa fiziksel olarak başkasına gitmenize gerek yok. O kalbinizde öğrendiğiniz aşkı başka birinde aradığınızda bile, aslında ihanetin kapısını aralamış oluyorsunuz. Farkında mısınız? Birini sevdiniz, size aşkın ne olduğunu gösterdi. Sonra o öğrendiğiniz duyguları başka birine taşırken, "Bu ihanet sayılmaz ki!" diye düşünüyorsunuz. Tabii ya! Çünkü siz sadece "sevgi arayışında" olan masum bir bireysiniz, öyle değil mi?

Ama işin gerçeği şu: Sadakatsizlik, sadece başkasına göz dikmek değil. Sadakatsizlik, o öğrendiğiniz duyguları başka bir kişiye taşımak. Kalbinizi ikiye bölmek. "Bir kadında öğrendiğim aşkı, diğerinde yaşarım" demek. Hani bir yandan da kendinize "Ben sadığım" diyorsunuz ya, işte en acı alaycılık da burada. 

Aşkın Bir Kopyası Var mı?

Aşk dediğimiz şey bir şablon mu? "Evet, bu adımları izlerseniz mükemmel bir aşk elde edersiniz!" diye bir kılavuzu mu var? Aslında öyle bir şeye inanmak isteriz, çünkü içgüdülerimiz bizi sürekli bir arayışa iter. Ama gerçek şu ki, aşk biricik olmalı. Bir kadında yaşadığınız duyguları, başka birinde bulmaya çalıştığınızda sadece o aşkı tüketirsiniz. Bir kadına verdiğiniz sözü unutup, öğrendiğiniz ne varsa başka birine taşıdığınızda sadık kalmayı mı umuyorsunuz?

Aynı aşkı farklı kalplerde aramak, bir nevi aşkın fast food versiyonu gibi. Hızlı, kolay ve doyurucu olduğunu sanırsınız, ama sonrasında midede bir ağırlık bırakır. Aşkın özünü kaçırdığınızı, başkalarına ihanet ederken kendinize de ihanet ettiğinizi fark edersiniz. Ama iş işten geçmiş olur.

Aşk Dersleri ve İhanet Sertifikası

Evet, aşk öğrenilen bir şey olabilir. Ama öğrendiğiniz şeyi nasıl kullanacağınız tamamen size kalmış

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Universal Friendship” 🇮🇱

İntikamı Soğut

Gece ve Adam