Devlet Aklına Kendini Yerleştiren Ahmaklar

Devlet Aklına Kendini Yerleştiren Ahmaklar Üzerine Siyaset ve yönetim dünyasında sıkça karşılaşılan bir durum, kendilerini "devlet aklı" olarak gören ve her şeyin kontrolünü ellerinde bulundurduklarını sanan kişilerin yarattığı tahribattır. Bu kişiler, toplumun çıkarlarını koruyormuş gibi davranarak, devlete hizmet ettiklerini iddia ederler. Ancak gerçekte yaptıkları şey, kişisel çıkarlarını korumak, hatalarını örtbas etmek ve sistemin işleyişini sabote etmektir. Devleti kendi iradeleriyle yönlendirebileceklerine inanarak, "devlet aklı" yerine kendilerini koyan bu tipler, zamanla büyük zararlar verir. "Devlet Aklı" Miti ve Gerçekler "Devlet aklı" denilen şey, aslında toplumun, hukukun ve kamusal faydanın rehberliğinde yürütülmesi gereken bir süreçtir. Ancak, kendilerini bu aklın yerine koyan kişiler, tüm süreci tahrip eder. Bu kişiler, sanki her şeyin bilgisine vakıfmış ve her durumun kontrolünü elinde tutuyormuş gibi davranırlar. Aslında, gerçeklerden kopuk, kör bir kibirle hareket ederek devletin temel işleyişine zarar verirler. Özellikle kriz anlarında bu durum daha da belirgin hale gelir. Yanlış kararlar alınır, sorumluluk kabul edilmez ve işler rayından çıkmaya başlar. Fakat bu tipler, hataları kabul etmek ve düzeltmek yerine, "Devlet bilir, zamanı gelince gereğini yapar" gibi boş söylemlerle durumu idare etmeye çalışırlar. Oysa gerçek devlet aklı, hatalardan ders çıkarmak, sistemi doğru işletebilmek ve topluma karşı hesap verebilir olmaktan geçer. Kör Kibir ve Sorumluluktan Kaçma Kendilerini "devlet aklı" sanan bu kişiler, toplumun gözünde büyü yaparcasına bir illüzyon yaratmaya çalışırlar. Bu illüzyon, devletin her şeyin farkında olduğu ve her şeyin kontrol altında tutulduğu yanılgısını yayar. Gerçekte ise, bu kişilerin yanlış adımları ve hataları, devletin işleyişini felç eder. Sistem, onların kibrine ve hatalarına teslim edilirken, çözülmesi gereken sorunlar büyüyerek toplumu etkiler. Bu noktada, asıl yapılması gereken şey bellidir: Devleti kendi kişisel çıkarları için kullanan bu zihniyetle yüzleşmek, onların kör kibrini kırmak ve gerçek devlet aklını geri kazanmaktır. Gerçek devlet aklı, halkın ihtiyaçlarını gözetir, yanlışları kabul eder ve sorumluluk üstlenir. Ancak kendini bu aklın yerine koyan ahmaklar, hatalardan ders almak yerine, kendi kişisel çıkarları için durumu örtbas etmekle meşguldürler. Gerçek Devlet Aklının Gerekliliği Bir devletin başarılı bir şekilde işlemesi, bireylerin değil, sistemin ve hukukun egemen olmasıyla mümkündür. Devleti yönetenler, halkın güvenini boşa çıkarmamak ve sistemin düzgün işlemesini sağlamakla yükümlüdür. Fakat kendilerini devlet aklının yerine koyanlar, bu dengeyi bozarak kişisel bir yönetim anlayışı ortaya koyarlar. Bu ise uzun vadede, devlete olan güvenin sarsılmasına ve devletin işleyişinin aksamasına yol açar. Kendini devlet aklı yerine koyan ahmaklar, sadece devlete değil, topluma da zarar verirler. Gerçek devlet aklı, bireylerin kişisel çıkarlarıyla değil, toplumun genel yararına ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir işleyişi gerektirir. Bu yüzden, bu zihniyete karşı çıkmak ve gerçek devlet aklını savunmak, toplumun çıkarlarını korumanın en önemli yoludur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Universal Friendship” 🇮🇱

İntikamı Soğut

Gece ve Adam