Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kayyum

Resim
Esenyurt’a kayyum atanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi rakipleri İmamoğlu, DEM Parti ve Ahmet Özer’i hedef alan bir hamle. Bu durum, Erdoğan’ın iktidarını korumak için muhalefeti nasıl dizginlemeye çalıştığını ve stratejik adımlarını nasıl şekillendirdiğini gösteriyor. Kayyum ataması, muhalefet üzerindeki baskıyı artırma amacı taşıyor ve İmamoğlu ile DEM Parti’nin politik gücünü de zayıflatmayı hedefliyor. Esenyurt’ta kayyum atanması, İmamoğlu’nun yanı sıra, DEM Parti ve onun önemli isimlerinden Ahmet Özer’in etkisini sınırlamak için bir araç olarak kullanılıyor. İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak elde ettiği başarılarla dikkat çekerken, DEM Parti muhalefetin önemli unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Ahmet Özer ise, hem parti içinde hem de yerel siyasette etkili bir figür. Bu kayyum ataması, sadece bir belediye başkanına ve bir partiye yönelik bir adım olmanın ötesinde, muhalefeti zayıflatmaya yönelik geniş bir strateji. Erdoğan, yerel yönetimleri kontro...

Boğulmak

Resim
  Aşk, her insanın hayatında bir kere de olsa yaşadığı, derin derin ruhunu kemiren bir derttir. Her türlü halini alabilir; tutku, özlem ve karmaşa içinde boğulabilirsin. Ama işin en zor tarafı, gizli sevmek ve kara sevda. Bu iki durum, insanın ruhunu öyle bir sarmalar ki, hayatını tam anlamıyla altüst edebilir. Hadi gel, bu duyguların derinliklerine dalalım: Murat, Elif’i ilk gördüğünde içindeki duyguların kıvılcımlandığını hisseder. Elif’in gülüşü, o kadar içten ki, Murat’ı adeta büyüler. Ama Elif’in bir sevgilisi vardır ve Murat, bu durumu bozmamak için aşkını içe atmayı seçer. Elif’le dost kalır, her anı ona daha çok bağlanarak geçirir. Zaman geçtikçe, Murat’ın Elif’e duyduğu hisler derinleşir. Ama aşkını gizli tutmak zorundadır; bu da onu sürekli bir huzursuzluk içinde bırakır. Arkadaşlarıyla yapılan buluşmalarda, Elif’in yanındayken bile içindeki yalnızlık daha da büyür. Elif’le yan yana olmak en büyük mutluluğu olurken, gizli aşkının verdiği acı, ruhunu kemirir. Bir gün Elif,...

Seni Sevmek

Resim
  Sen’i sevmek dedik mi işin içine doğanın dili, hayatın ritmi, insanın iç sesi girer. Bi’ bakarsın, her anına dokunur; doğduğun güne, bastığın toprağa, içtiğin suya kadar işler bu sevda. “Sen” dediğin şey öyle tek başına bir varlık değil; senin geçmişin, geleceğin, en derininde, ruhunda yatan bütün hikayelerin… Şöyle düşün, doğaya bakarsın, ama onu yalnızca gözlerinle göremezsin. Bir ağacın köklerine dokunmadan o ağacı anlayamazsın. İşte, “Sen”i sevmek de böyle. Ağaç dediğin yalnızca dallarıyla, yapraklarıyla mı ağacıdır? Hayır. Onun kökleri var, toprağa sarılmış dalları var, koca bir gövdesi var. Bir ağacı tam manasıyla sevmen için köklerini, köklerinin tuttuğu toprağı bilmen gerek. Yoksa yalnızca gövdesine bakıp da “ağaç” diyemezsin. “Sen”i sevmek dediğin işte böyle bi’ şey; köküne kadar inmen, onun en derinlerini tanıman gerek. Mesela ne zaman bir deniz kıyısına otursan, ufuk çizgisine dalıp gidersin. Denizin mavisi, göğün bulutları, ufukta kaybolan güneş… Hepsi seni içine...

İkiyüzlülük

Resim
  Görgü, çevre, kalite, zenginlik ve statüko meraklısı kadınlar var ya, sorsan “benim için önemli değil” derler ama aslında iki yüzlü oldukları apaçık. Kremalı pastaya kendilerini satarlar, hiç çekinmeden. Yanlarında ünvanlı adamlar olmasını isterler; bu sayede kendilerini elit gösterme çabası içine girerler. Ezikliklerini böylece kapattıklarını sanıyorlar, kör dıygularını bastırdıklarını düşünerek. İki paralık insanları gözlerinde yüceltmeyi seviyorlar, çünkü onların varlığı, kendilerine bir değer katıyormuş gibi geliyor. Ünvanlı adamlar, bu kadınlar için bir tür statü sembolü. Onlar istiyor ki, bu adamların yanında yer alarak kendilerini de bir yerlere koysunlar. Açlıktan nefesleri koksada, sahte bir dünyada yaşıyorlar. O kadar çok paraya, güce ve ünvanlara odaklanmışlar ki, kendi gerçekliklerini unutmuş durumdalar. Başkalarının servetleriyle övünmekte çekinmiyorlar, bu da onların ruhlarının satılık olduğunu gösteriyor. Kendilerini bu şekilde değersizleştiriyorlar ama bunu fark...

CUMHURİYET

Resim
  Cumhuriyetin 101. yılı kutlanıyor ama ne kutluyoruz, bi’ düşün bakalım! Laiklik, demokrasi, sosyal devlet anlayışı hepsi teker teker söküldü gitti. Geriye “Türk tipi Cumhurbaşkanlığı sistemi” dedikleri bir ucube kaldı. Yasama, yürütme, yargı; hepsi tek bir kişinin emrine verilmiş. Cumhuriyetin içi öyle boşaltıldı ki, adı bile artık anlamını yitirdi. Millet, Cumhuriyetin kurucu değerlerine dönüş yapmak istiyor. İşte burada CHP’ye büyük bir iş düşüyor! Laiklik Olmadan Cumhuriyet mi Olur? Laiklik, Cumhuriyetin bel kemiğidir. Dinle devlet işleri birbirine karışmamalı. Bugün bakıyorsun, her yer din siyasete alet olmuş. Okullarda zorla din dersi veriliyor, devletin kollarında din referans alınıyor. Adam sorsan, “Ben laikim,” diyor ama sokakta dindar kesim yıkılıyor. Mesele, laikliğin ortadan kaldırılmasıyla, herkesin inancını özgürce yaşayabilmesi gereken bir ortam yaratmamak. CHP, “Laikliği geri getireceğiz,” diyor. Bu, sıradan bir söz değil; bu, halkın inancını siyasetin gölgesinden ...

“Herkes İçin Adalet, Herkes İçin CHP”

Resim
Adalet dediğin, sadece mahkemelerde aranan, orada burada afişlerde yazılan bir şey değil; adalet, toplumsal hayatın temel taşı, güvenin yegâne kaynağıdır. Adalet olacak ki, bu memlekette insanlar geceleri rahat uyuyacak, sokaklarda özgürce gezecek. Bu ülkenin insanı, yıllardır adalete susamış. Bir yanda cebine devletin malını, halkın alın terini koyanlar, öbür yanda hakkıyla emeğiyle geçinmeye çalışan insanlar. Şimdi sorarım, böyle bir ortamda hangi vicdan rahat eder, hangi gönül huzur bulur? Adaletin olduğu bir Türkiye istiyorsak, önce kendimize soracağız; namuslu muyuz? Başkalarının hakkına, komşumuzun malına göz dikmeden mi yaşıyoruz? Dürüst ve dik durabiliyor muyuz? Çünkü adalet, sadece mahkeme salonlarında, hakimin önünde değil, toplumun her köşesinde, her evde, her kalpte başlar. Biz dik duracaksak, başkasının bahçesine göz dikmeyeceksek, haksız kazançla işimiz olmayacaksa, işte o zaman adalet gelir bu memlekete. Siyaset de böyle olmalı! Siyaset, halka hizmet etmek demektir. Siya...

Cumhuriyet Kadınları

Resim
  Cumhuriyet kadınları, bu ülkenin en değerli hazineleridir! Sizler, geçmişin mücadele ruhunu taşıyan, geleceğin aydınlık yüzleri olarak her daim yanımızdasınız. Her biriniz, cesaretiniz ve azminizle tarihe adınızı altın harflerle yazdırdınız. Sizler, sadece kendi hayatınızı değil, çocuklarınızın ve gelecek nesillerin kaderini de şekillendiren güçlersiniz. Eğitime ve aydınlığa olan tutkunuzla, toplumun her alanında yer aldınız. Kendi ayaklarınızın üzerinde durarak, eşitlik, adalet ve özgürlük için mücadele ettiniz. Geri adım atmadan, haksızlıklara karşı sesinizi yükselttiniz. Siz, Cumhuriyetin mimarlarısınız! Atatürk’ün öncülüğünde kazandığınız haklar, bugün bu topraklarda var olan özgürlüklerin temel taşlarıdır. Her biriniz, kendi alanında birer öncü, birer ilham kaynağı oldunuz. İş hayatında, siyasette, sanat ve bilimdeki başarılarınızla, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun gelişimine katkıda bulundunuz.  Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde kadınların rolü, sadece sav...

CUMHURİYET

Resim
  Kara tahtalara beyaz tebeşirle yazdığımız bir manifestodur Cumhuriyet. Her bir harfi, özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın ve medeniyetin simgesidir. Yalınayak, yarı çıplak başladığımız yolculuğumuzda ulaştığımız medeniyettir Cumhuriyet. Bu topraklarda, tarih boyunca birçok medeniyetin izleri vardır. Ancak biz, kendi kimliğimizle, kendi kültürümüzle ve kendi değerlerimizle yola çıkmayı seçtik. Cumhuriyet, işte bu seçimin ve çabanın bir sonucudur…. Cumhuriyet, bağımsızlığımız ve özgürlüğümüzdür. Bizlere, egemenliği kayıtsız şartsız millete veren bir yönetim şeklidir. Fikrimiz hür, vicdanımız hür, irfanımız hür. Bu sözler, sadece birer slogan değil; her bireyin özgürlüğünü, düşünce ve ifade hürriyetini simgeler. Kul değil, vatandaş isek, bu gün, attığımız adımlar adımlarımızdır; baktığımız yerler ışığımızdır. Cumhuriyetin açtığı yolda yürüyebilmek, bizlere düşen bir sorumluluktur. Cumhuriyet, her bireyin eşit olduğu, her fikrin değerli sayıldığı bir düzenin adıdır. Bireyler olarak, s...