CUMHURİYET


 Cumhuriyetin 101. yılı kutlanıyor ama ne kutluyoruz, bi’ düşün bakalım! Laiklik, demokrasi, sosyal devlet anlayışı hepsi teker teker söküldü gitti. Geriye “Türk tipi Cumhurbaşkanlığı sistemi” dedikleri bir ucube kaldı. Yasama, yürütme, yargı; hepsi tek bir kişinin emrine verilmiş. Cumhuriyetin içi öyle boşaltıldı ki, adı bile artık anlamını yitirdi. Millet, Cumhuriyetin kurucu değerlerine dönüş yapmak istiyor. İşte burada CHP’ye büyük bir iş düşüyor!

Laiklik Olmadan Cumhuriyet mi Olur?

Laiklik, Cumhuriyetin bel kemiğidir. Dinle devlet işleri birbirine karışmamalı. Bugün bakıyorsun, her yer din siyasete alet olmuş. Okullarda zorla din dersi veriliyor, devletin kollarında din referans alınıyor. Adam sorsan, “Ben laikim,” diyor ama sokakta dindar kesim yıkılıyor. Mesele, laikliğin ortadan kaldırılmasıyla, herkesin inancını özgürce yaşayabilmesi gereken bir ortam yaratmamak. CHP, “Laikliği geri getireceğiz,” diyor. Bu, sıradan bir söz değil; bu, halkın inancını siyasetin gölgesinden kurtarmak için önemli bir adım. Laiklik geri döndüğünde, herkes dilediği gibi yaşayacak, din siyasetten tamamen elini eteğini çekecek. Mesela, ibadet yerlerinin devlet politikası haline getirilmesi durumu bitecek. Artık herkes inancını yaşarken korkmayacak.


Demokrasi Sadece Sandıktan İbaret Değil!

Demokrasi, sandığa gidip oy vermekle bitmiyor. Halkın iradesinin gerçek manada temsil edilmesi lazım. Ama bakıyorsun, her şey tek bir adamın insafına kalmış. Her karar, bir kişinin iki dudağının arasından çıkıyor. CHP, “Güç yeniden Meclis’e dönecek,” diyor. Halkın sesi orada yükselecek. Herkes, sesini duyuracak. Mesela, sokaktaki esnaf, muhalefet partilerine destek vermeye başladığında, hükümetin doğru kararlar almak zorunda kalacağı anlaşılıyor. Demokrasinin tam anlamıyla işlemesi için bu şart! Sandıkta kaybetmeyi göze alacak bir yönetim anlayışı geliştirilecek. Herkesin sesinin duyulacağı bir ortam yaratılacak. Unutma ki, halk iradesi olmadan demokrasi de olmuyor!


Cumhuriyet, zorda kalanın yanında olmayı gerektirir. Sosyal devlet, garibanın dostu, çalışanın koruyucusudur. Ama bugün? Gariban eziliyor, çiftçi borç batağında, işçi asgari ücretle geçinmeye çalışıyor, emekli ise açlık sınırında. Ama yandaş zenginler kaymağı kapmaya devam ediyor. Tarım destekleri yerlerde sürünüyor, devlet yalnızca kendi yandaşlarına hizmet ediyor. Mesela, bir çiftçi, tarlasını ekmek için bankadan kredi almak zorunda kalıyor ama faizler yüzünden borçlarını ödeyemiyor. CHP, “Halkın yanında olacağız,” diyor. Devlet, millete yük değil, dertlerle dertlenen bir omuz olacak. Herkesin hakkı olan destek, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşacak! Sosyal yardımlar, yalnızca siyasi amaçlar için değil, gerçekten ihtiyaç duyanlara verilecek. Herkesin yaşam standardının yükselmesi için çaba sarf edilecek.


Bugün sağlık sistemi de çökmüş durumda. Hastanelerdeki yığılmalar, ilaçların pahalılığı halkı canından bezdiriyor. Bir muayene için günlerce beklemek zorunda kalan adam, kaliteli sağlık hizmetine hasret kalıyor. Özel hastanelerde zenginlere ayrı, fakirlere ayrı muamele yapılıyor. Mesela, devlet hastanesinde muayene sırası bekleyen vatandaş, cebindeki parayı düşünmeden sağlık hizmeti almak istiyor ama yine de özel hastanelerin kapısında çile çekmek zorunda kalıyor. CHP, “Adaleti halka geri vereceğiz,” diyor. Adalet, paranın ve gücün yanında değil, hakkın ve hukukun yanında olacak. Herkes eşit şartlarda sağlık hizmetine ulaşacak, adaletin tecellisi sağlanacak. Yani, bir avukata veya paraya sahip olanların değil, her bireyin adalete ulaşması sağlanacak.


Pahalılık, bu günlerin en büyük belası. Temel gıda maddelerinin fiyatları uçmuş, insanlar günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Bir ekmek almak, bir çay içmek lüks olmuş. Bugün, bir ailenin bir markete girmesi, büyük bir savaş alanına girmesi gibi. Adam çıkarken alışveriş listesine bile güvenemiyor; çünkü bütçesi yetmiyor. CHP, “Pahalılığın önüne geçeceğiz,” diyor. Ekonomik istikrarı sağlamak, fiyatları kontrol altına almak zorundayız. Herkesin uygun fiyatlarla temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi lazım ki, insanca yaşayabilsin. İhtiyaç sahiplerine doğrudan destek sağlanacak, aileler geçim derdine düşmeyecek. Asgari ücrete, memur maaşlarına zam yapılacak. Pahalılıkla mücadele etmek, herkesin bir nebze rahatlayabilmesi için şart.


CHP, Cumhuriyeti kuran parti olarak onu gerçek değerleriyle buluşturmayı vaat ediyor. Bugün halkın özlemini çektiği laiklik, adalet, demokrasi ve sosyal devlet anlayışı, Cumhuriyetin yeniden hak ettiği yere gelmesi demektir. Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak Cumhuriyeti tekrar inşa edeceğiz. Bu, sadece bir parti meselesi değil, tüm halk için hayati bir mesele. Cumhuriyetimiz, hak ettiği niteliklere kavuşacak! Kısacası, bu değişim hepimizin elinde; biz ne dersek, o olacak! Herkes için, CHP ile…

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Universal Friendship” 🇮🇱

İntikamı Soğut

Gece ve Adam