“Mahrem Darbe”


Bak şimdi dostum, bir ilişki başlarken, iki insan birbirine en derin sırlarını veriyor. Ailedeki acılar, çocukluktan kalma yaralar, geçmişte yaşanan kırgınlıklar… Bunları anlatıyorsun, çünkü güveniyorsun. Zannediyorsun ki, “Bu kişi beni anlar, bunları paylaştığımda aramızdaki bağ daha da güçlenir.” Ama hayat bu ya, bazen o sırlar, ilişkiye değil, kavgaya malzeme oluyor.


Bir kadın, erkeğe hayatında kimseye açmadığı yaralarını, ailesindeki çatlakları, sevdikleriyle yaşadığı en derin meseleleri anlatıyor. Çünkü o noktada adam onun en yakını. Erkeğin de aynı şekilde, kendine bile itiraf edemediklerini paylaştığını düşün. Fakat gel zaman git zaman, işler bozulmaya başladığında ya da bir öfke patlamasında ne oluyor? Kadın o sırları öne sürüp, adamın en zayıf yerinden vuruyor. Veya tam tersi, adam aynı şeyleri kadının yüzüne vuruyor. İşte o an, insan kendi kalbinden bile şüphe eder hale geliyor.


Bir tartışma anında, kadının adamın aile sırlarını, geçmişte yaşadığı o mahrem olayları yüzüne vurduğunu düşün. Adam bir an duruyor, bakıyor; ona verdiği güvenin nasıl silah gibi kullanıldığını görüyor. Aynı şey tam tersi olduğunda da kadın için geçerli. Sevdiğin insana en hassas yaralarını anlatıyorsun, o ise bir kavgada onları öne sürüyor. İşte bu, insanı yalandan beter kırıyor.


Bir de şu var, ilişkide karşındaki insana mahrem sırlarını veriyorsun, ona “Bu benim için özel, senle paylaşıyorum” diyorsun. Ama senin açtığın o yaraların kıymeti, onun gözünde yok. O sırları koz gibi kullanmaya başladığı an, insan o güvenin nasıl bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlıyor. Başta gözünün içine bakarak “Sana her konuda yanındayım” diyen kişi, bir anda sırlarını yüzüne çarparken buluyorsun kendini.


Sonra işte o ilişkide artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Çünkü insanın içinde hep bir şüphe kalıyor; “Bir daha açsam mı?”, “Bir daha anlatsam mı?” diye düşünüyor. Her kelimesi, her anlatışı iki kere tartılır hale geliyor. İnsanın içindeki o güven duygusu öyle bir kırılıyor ki, kimseyle bir şey paylaşamaz hale geliyorsun.


Dostum, ilişki dediğin karşılıklı güvenle yürür. Ama bir insan sırları, en mahrem anıları silah gibi kullanmaya başladı mı, o ilişki yalan değil, işte bu yüzden doğrularla çöküyor. Ve en kötüsü de, insan sadece karşısındaki kişiye değil, artık kendi verdiği güvene bile inancını kaybediyor.


 

Yorumlar

  1. esas kötü olan bunu yapan kişinin karşısındakinin üzerine atıp üste çıkma çabasıdır

    YanıtlaSil
  2. sonuna kadar doğru yazmışsınız

    YanıtlaSil
  3. çok güzel bir yazı

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Universal Friendship” 🇮🇱

İntikamı Soğut

Gece ve Adam