Leylamı Mecnunmu
Bazı insanlar var ya, ne yaparsa yapsın aşkına bir türlü karşılık bulamıyor. Hani olur ya, kalbini açarsın, duygularını dökersin, ama karşıdan tık yok. İşte bu durumu yaşayan insanların aslında birkaç ortak noktası var.
Birincisi, özgüven eksikliği. Kardeşim, kendine güvenmediğin zaman zaten baştan kaybediyorsun. Karşı tarafa ne hissettiğini söyleyemiyorsun, çünkü ya reddedilmekten korkuyorsun ya da “Ya yanlış anlar?” diye düşünüyorsun. O yüzden de içinde kalıyor her şey.
Sonra bir de fazla bağlanma durumu var. Daha yeni tanışmışsın, adam/kadın daha ismini zor hatırlıyor, sen planlar yapmışsın bile. İşte “Acaba balayına nereye gitsek?” falan diye düşünüyorsan, orada bir sıkıntı var. Karşı taraf, bu kadar hızlı ilerleyen birini görünce haliyle ürküyor.
Bir de olayın şu kısmı var: iletişim becerileri. Yani bazıları gerçekten ne hissettiğini anlatmakta zorlanıyor. Ya çok dolandırarak konuşuyor ya da yanlış zamanda yanlış şey söylüyor. Kardeşim, içinden geldiği gibi konuş; ne abart ne de küçümse. Ama samimi ol.
Bir başka konu da şu: karşı tarafı idealleştirme. Böyle tipler sevdiği insanı göklere çıkarıyor, sanki dünyada ondan iyisi yok. Halbuki kimse mükemmel değil. Herkesin bir kusuru var. Ama sen bunu görmediğin için hayal kırıklığına uğruyorsun sonra.
Hani derler ya, “Acıyı Mecnun çekti, türküler Leyla’ya yazıldı.” Senin de derdini kimse bilmiyor ama herkes karşı tarafa methiyeler düzüyor. Bazen sevdiğin kadar sevilmezsin, değer verdiğin kadar değer görmezsin. İşte en çok da bu koyar insana. Ama hayat böyledir; kimi acısını yaşar, kimi de başkalarının hikayesini kahraman yapar.
Ha bir de kendinden ödün verme durumu var. Sürekli karşı tarafı mutlu etmek için çabalıyorsun ama kendin mutsuzsun. “Aman o üzülmesin, aman o beni sevsin” derken kendini unutuyorsun. E böyle olunca da karşı taraf seni ciddiye almaz tabii.
Son olarak şunu diyeyim: bazen insanlar yanlış kişilere aşık oluyor. Hani derler ya, “kalbin kimi seçerse…” Ama işte kalp bazen gidip en yanlış kişiyi buluyor. Seni hak etmeyen, değerini bilmeyen biriyle uğraşıp duruyorsun.
Velhasıl kelam, aşkına karşılık bulamayanların derdi, bazen kendilerinden bazen de sevdikleri insandan kaynaklanıyor. Ama hayat bu, denemeden bilemezsin. Belki de en güzel aşk, köşede bir yerde seni bekliyordur. Beklemeden, üzülmeden ve kendini yıpratmadan yaşamak lazım. Olduğu kadar, olmadığı kader.
Okan Bent Önok

 
 
 
Yorumlar
Yorum Gönder