Mütevazılık, Empati, Vicdan
Gerçek Elitizmin Yeniden Tanımı. !!!
Bir sabah uyandım ve fark ettim ki, düşüncelerim hiç de bana özgü değildi. Kendimi, yalnızca çok özel bir azınlığa ait zannettiğim fikirlerimle diğerlerinden farklı sanarken, aslında o fikirlerin geniş bir insan kitlesi tarafından paylaşıldığını gördüm. Bu farkındalık, beni elitizm üzerine yeniden düşünmeye sevk etti. Elitizm dediğimiz şeyin, sanıldığı gibi yüksek bir entelektüel veya ahlaki düzeyi ifade etmediğini; daha çok ekonomik güce ve sosyal statüye dayalı bir yanılsama olduğunu fark ettim.
Zamanla anladım ki, elitizmin bugünkü algısı çarpık bir yapı üzerine kurulu. Kendilerini “elit” olarak nitelendiren gruplar, çoğu zaman finansal avantajlarını veya toplumsal ayrıcalıklarını kullanarak bu unvana sahip oluyorlar. Oysa gerçek anlamda elit olmak, ahlaki, vicdani ve insani değerlerle şekillenir. Zenginlik veya sosyal statü, bu değerlerin yerine geçemez. Ne yazık ki bugünün dünyasında, bu çarpıklık derinleşerek insanları sınıflara ayırıyor, önyargıları artırıyor ve empatiden uzak bir düzen yaratıyor.
Peki, gerçek elitizm ne olmalı? İlk adım, mütevazı olmaktan geçer. İnsanların hayatlarına dokunabilmek, onları anlamaya çalışmak, karşılıklı bir anlayış geliştirmek için çaba sarf etmek gerekir. Kendinizi diğerlerinden üstün görmek yerine, her bireyin farklı bir hikayesi olduğunu ve bu hikayelerin eşit derecede değerli olduğunu kabul etmelisiniz. Bu mütevazılık, insan olmanın temel gerekliliklerinden biridir.
İkinci adım ise empati kurmaktır. Empati, yalnızca karşınızdaki kişinin ne hissettiğini anlamak değil, onun yerine kendinizi koyarak onun gözünden dünyayı görmeye çalışmaktır. Empati, insanları birbirine bağlayan en güçlü köprüdür. Bu bağ olmadan, elitizm adı altında kurulan her yapı, bir yanılsamadan ibaret kalır.
Üçüncü ve en önemli adım, vicdanı rehber edinmektir. Vicdan, insanın iç sesi, pusulasıdır. Doğruyu ve yanlışı ayırt etme yetisi, insanı insan yapan temel unsurlardan biridir. Ancak vicdanı dinlemek, onu harekete geçirmek için cesaret gerektirir. Gerçek elitizm, bu cesareti gösterebilmektir.
Bugünün dünyasında, bu değerlerin savunucusu olmak kolay değil. Önyargılar, çıkar ilişkileri ve fikir budalalarının eleştirileri arasında kaybolmak an meselesi. Ancak bu mücadeleye değdiğine inanıyorum. Mütevazı, empatik ve vicdanlı bir duruş, uzun vadede insanlık için çok daha büyük bir anlam taşır.
Gerçek elitizm, insanların birbirini anlayabildiği, eşitlik temelli bir dünyada anlam kazanacaktır. Bu anlayışla hareket eden bireyler, sadece kendilerini değil, çevrelerini de dönüştürme gücüne sahip olacaktır. Gelecekte, elitizmin tanımı değiştiğinde, bunu başarabilen insanlar sayesinde daha adil, daha bilinçli bir dünya mümkün olacaktır.
Elit olacağız. Ama bugünkü anlamda değil. Önyargısız, mütevazı ve vicdanlı bir şekilde. İşte gerçek elitizm budur.

 
 
 
Yorumlar
Yorum Gönder