“Köprüde Yarım Kalan Hikaye”
 
  Körüde durmuş, Dom Katedrali’ne bakıyorduk. Güneş batarken gökyüzü kızıla boyanmış, rüzgar hafif hafif saçlarını oynatıyordu. Ben sana bakıyordum, ama sen fark etmiyordun. O an her şey çok güzeldi ama bi o kadar da karışıktı. Sen duygularından kaçıyordun, ben korkularımdan. İkimiz de sessizdik, ama içimizde fırtınalar kopuyordu.El ele tutuşup kaybolmuştuk.   Boynuma kadar çıkan kalp çırpıntısıyla yanaştım sana. Elim titriyordu, nefesim kesik kesikti. Sonra birden boynuna eğildim, seni kokladım, öptüm. O küçücük anda koca bir ömrü yaşadım sanki. Gözlerini bana çevirdiğinde ne hissettiğini anlayamadım. Kaçacak mıydın, kalacak mıydın, bilmiyordum. Ama gözlerin de tıpkı benim gibi bir şeylerden kaçıyordu. Belki de aynı yerden yaralıydık ikimiz de.   O gün, orada ikimiz de bi şeyler bitti sandık. Sen duygularını susturdun, ben korkularımı sakladım. Ama içten içe biliyordum, bi şeyin bitişi aslında başka bi şeyin başlangıcıydı. Boynunda bıraktığım izi düşünerek geçirdim o geceyi. Korku...
 
 
 
 
 
